üniversite kursu ankara






boğaz tokluğuna deyimi


ayrıca bir ücret almadan, yalnızca karnını doyurma karşılığında (çalışmak), örnek: İşçiler pek para almıyordu, sanki boğaz tokluğuna yürüyordu iş.









Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

(bir şeyin) (1) (hasta vb. için) yanında durup gözetmek, bekçilik etmek, hizmetine koşmak. (2) (bir işin) iyi yapılmasını sağlamak için yapılırken orada bulunup denetlemek.

ayrıca bir ücret almadan, yalnızca karnını doyurma karşılığında (çalışmak), örnek: İşçiler pek para almıyordu, sanki boğaz tokluğuna yürüyordu iş.

süslenmek büyük bir özen göstererek ama çok zevksiz bir biçimde süslenmek.

durmadan konuşan (kimse).

 Çok kızıp sinirlenmek.

çok kızmak.

(yiyecek bir şey) çok iyi pişmiş ve lezzetli olmak. örnek: Bir börek pişirmiş, ağızda dağılıyordu.

(iş için) sonu yok, çözümsüz.

(1) çok güzel (kadın ya da erkek). (2) çok iyi huylu, sevimli, tatlı (kimse).

vücudun herhangi bir yerini hafifçe çizip üzerine boynuz oturtarak kan almak.

hepsi, ne varsa tümü. örnek: Elde avuçta ne varsa bitirdi.

argo akıllıca olmayan bir iş, bir davranış, bir düşünce için, 'akıllıca değil', 'aptalca', 'budalaca' vb. gibi kullanılır. örnek: Buna olur diyenin aklına turp sıkayım!

Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024

Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.
anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.